İtiraflarla Gelen İntikam: Kokuhaku
- OCAK 3, 2019
- 1
- 0

“Pat”
“O neydi?”
“Değer verdiğiniz bir şeyin yok oluşunun sesi”
83. Oscar Ödülleri’nde Japonya adına en iyi yabancı film dalında aday gösterilen, yönetmen koltuğunda Tetsuya Nakashima’nın oturduğu Kokuhaku, Kanea Minato’nun romanından uyarlanan sıkı bir intikam filmi. Fakat bu film, her ne kadar intikam üzerine kurulu olsa da, dramatik ve psikolojik sahneleri işleyiş biçimi ile izleyicisine pek çok konuda mesajı başarılı bir şekilde iletiyor. İnsan ruhunun daha çocuk yaşta nasıl parçalanabileceği, bozulmaya yüz tutmuş lise gençliği, yaşama dair tüm ahlak kuralları ve hukuk sistemi gibi pek çok konu, intikam duygusu üzerinden başarılı bir şekilde işleniyor.
Filmin yaklaşık ilk 30 dakikası öğretmen Mizoguchi’nin bir lise sınıfında yaptığı konuşma ile geçiyor [Film ilk 30 dakika sonunda final verse başarılı bir kısa film olabilecek nitelikte]. Ancak sınıftaki öğrenciler Mizoguchi’nin söylediklerini dinlemedikleri gibi, kendi aralarında başka şeylerle ilgileniyor. Hatta Mizoguchi’nin dönem sonunda görevinden ayrılacağını açıklaması bile öğrencilerinin dikkatini çekmiyor. Öğrencilerinin umursamaz davranışlarını dikkate almadan konuşmasına devam eden Mizoguchi, HIV virüsü taşıyan sevgilisinden ve bir ay önce boğularak ölen kızından bahsetmeye başladığında bile sınıfın ilgisini çekmeyi başaramıyor. Fakat dört yaşındaki küçük kızının bir kaza sonucu değil, sınıftaki iki öğrenci tarafından kasıtlı olarak öldürüldüğünü söylediğinde artık tüm sınıf Mizoguchi’yi dinlemeye başlıyor. Cinayeti işleyen öğrencilerini isim vermeden A ve B olarak tanımlayan Mizoguchi, cinayetin nasıl işlendiğini sınıfa sakin bir dille anlatmaya başlıyor. Mizoguchi konuşurken devlet tarafından dağıtılan sütlerini yudumlayan lise öğrencileri için asıl sessizlik ise bu andan itibaren başlıyor. 14 yaş altındaki çocukların işledikleri suçlarda ceza almamalarından dolayı kendi intikamını almaya karar veren Mizoguchi, çocuğunun ölümüne sebep olan iki öğrencisinin sütüne eşinin AIDS’li kanını enjekte ettiğini söylüyor.
[Filmi izlemeye başladığınızdan itibaren geçen bu ilk 30 dakika sonunda “intikam alındı” diyebilirsiniz. Fakat asıl intikam bundan sonra başlıyor…]
Mizoguchi’nin kendi kendine çözdüğü cinayeti sınıfın ortasında itiraf etmesiyle, sıra diğer itirafların dinlenmesine geliyor. A, B ve ailesini öldüren bir kızın itiraflarının işlendiği bundan sonraki bölümlerde her karakter olayların nasıl geliştiğini kendi bakış açısından aktarıp, yorumluyor. Her bir itiraf ile birlikte büyük bir sarmal şeklini alan filmin olay örgüsü, finalde gelen asıl itiraf sonucunda çözüme kavuşuyor ve alınan intikam seyircinin derin bir oh çekmesine neden oluyor.
Filmin Türkçeye “İtiraflar” olarak çevrilmesi ve olay örgüsünün karakterlerin iç sesinden duyduğumuz itiraflar ile ilerlemesi, filmdeki tüm karakterlerin psikolojisini kolayca görmemize neden oluyor. Filmde sıkça kullanılan slow motion’lar ise şiirsel bir anlatımla bütünleşen itiraflar ile birlikte intikam duygusunu oldukça destekliyor. Bunun yanı sıra gençlerin içinde yer alan şiddet eğiliminin kontrol edilmediğinde ne gibi sonuçlar doğuracağı ve hukuk sisteminin bazı konulardaki yetersizliği karakterlerin iç seslerinin yardımıyla izleyiciye aktarılıyor.
Kan ve cinayete fazlasıyla doyacağınız, tek bir dakikanızın bile boşa geçmeyeceği Kokuhaku, intikamı şiddetle harmanlayan, bunu da yaparken oldukça sakin kalan bir film.
[…] : Balta Dergi Yazar : Mehmet […]