Sen Aydınlatırdın Geceyi
- MART 25, 2020
- 0
- 3

Kapı çalındı, gelen sensin. Girişinden belli ki yaşadığın son saatlerden memnun olmuşsun. Hoş sohbet insanların masasında bulunup ruhunu dinginleştirmiş oluşun ev halkını selamlarken üstünü başını çıkarıp usulca askılıklara geçirişinden belli. Bu saate kadar eve gelmediğinde muhakkak bir yerlerde durup karnını doyurmuş olurdun. Yine de keyfin yerinde ya, geçtin masaya. Her hâlinden belli olan neşen tedirgin ediyor beni bugün. Muhtemelen kıymetli zamanını bana ayırmak istemeyeceksin bu gece. Keyfin yerinde ya, açıp hatırımı sormaz, varlığımdan bihaber gibi davranırsın. Gurur duy!
Nihayetinde memnuniyetsizliğinden, keyifsizliğinden hatta dertliliğinden memnun olmayı öğrettin bana. İlgini çekebilmek için çamurlaşmak benim fikrim değildi aslında. Yine de yüreği yaratılırken içine ateş konulmuş biri için anlayış göstereceğini düşünerek bağışlamanı diliyorum. Sevgisinden mahrum bırakarak sevenlerine zulmetmek, onları çaresizliğe ve sonrasında ruhsuzluğa itmek de benim aklımın ürünü değil. Senin için geceyi aydınlatmak, yüreğini karanlıklardan çekip çıkarmak yegâne isteğim.
Hayret! Bulaşıkları temizlemeye giriştiğinden beridir izliyorum; suyu şarıl şarıl dökmüyorsun bu defa. Bir şeyler incitmemiş, inceltmiş seni bugün. Musluğa ve küresel ısınmaya göstermeye başladığı duyarlılığın ucu bana da dokunacak mı yoksa? Başka yollardan geçerek sevebilirsin beni; aman aman bu hususta incelik beklemiyorum senden bilesin. Gittikçe yaklaşıyorsun. Daha yakından görmeye başlıyorum hâlini. Samimiyetimizi çözemesem de açılmak istiyorum. Sen baktıkça ışıl ışıl parlamak, gönlüne görünür olmak istiyorum. Sen ne yapıyorsun? Kafanı kaldırdın bana baktın; hayır, gördün. Görmemezlikten gelerek yatağına girip yorganına sarıldın.
“Büyük dedelerimiz arasında seksen küsur sene yaşamışlar var, hikâyeleri dilden dile dolaşır durur. Bizler de yeni nesil olmanın ceremesini ömrümüzün kısa olmasıyla çekiyoruz böyle.” diye düşünürdüm. Aslında cereme değil bu, bir nevi ödül de sayılır. Daha az sene sevilmemiş daha az sene üzülmüş daha az sene yorulmuş oluyoruz. İşe bak ki sayende son bulmayı dahi hoşnutsuzluk içinde hoş görür oldum. Birdenbire uyandın beni de uyandırdın, sevinmedim değil. Su içmeye mi kalktın nedir?
Sönüp yansam sönüp yansam bir şöyle, bir böyle olsam şikâyet edersin muhakkak. Şimdi sadece yanmak isterken kulak vermiyorsun hislerime. Bana dair tüm güzelliklere sağır kesildin zannedeceğim. Kırgınlığım öfkeye dönüşsün istemiyorum. Isınan, harlar içinde kızışan yüreğim fazla dayanamaz buna. Parıldayan onlarca aydınlık içinden beni seçmen neden biricik olduğum anlamına gelmiyor senin için? İndinde sıradan bir denk düşüş olduğumu düşünmek değildi istediğim, vatanımdan ayrılırken. Gözünde değerim yoksa dâhi şunu bil, benden bir tane daha olmadı hiç. Özüme, özgünlüğüme, özgürlüğüme rağmen burada seni düşünüp durdum. Karşılık veremesen de fark edebilir, tanımasan da gülümseyebilirdin. Yüreğimi burkmadan, incelikle -başka sebep aramaksızın- yalnızca burada olduğum için geceleri bana göz kırpabilirdin.
Ah! Ateşim çıkıyor, canım hiç olmadığı kadar çok yanıyor. Sona yaklaşıyorum sanırım. Ruhun her nasıl olduysa da duymadıysa beni; buradan gittiğimde de yokluğumun farkında olma. Son bulmuş olsam da n’olur kötü bir şey deme ardımdan, tozlarım titremesin vefasızlığına. Emeklerim, kendimden verişim bir başka sızıya dönüşmesin ben ebedi uykumdayken. Sönüyorum işte usul usul. Artık ısısını da kaybeder yüzeyim. Bir hışımla can veremezler özünden vere vere sevenler; son cezaları budur yaşarken. İşte bu yüzden ilk defa ikiliğe düşerek söndüm, yandım, söndüm ve “Cızzzttt!” ilk ve son defa çıkan sesim sana hoşça kal derken duyuldu.
O, “Hay aksi! Patlayacak zamanı buldun sen de. Bir şey de dayansın ilk fırsatta sönüvermesin nedir? İki gün ışıdınız çok geldi hanımefendi, az daha dayanamadınız aman! Neyse yedek bir tane olacaktı çekmecede.” diyerek söylenirken bir şey daha oldu. Tozları üzerinden bir bir düştü patlayan ampul titrerken. Fail, son yürek sızısından da habersiz kaldı böylelikle. İnceliksiz, o fail olduğundan da bihaber.