Bir Tutam Gök

Kübra KAYAN
Bir Tutam Gök

Alelade bir haftanın ardından koşmak ve keşfetmek için vadideydi. Alabildiğine koşuyordu. Bedeni ne kadar yoruluyorsa ruhu o kadar dinleniyordu. Birazdan kendini yeşilliklerin üzerine attı. Sırtüstü uzanmış hâlde kollarını iki yanına açmış, gökyüzünü kucaklıyordu adeta. Yumdu gözlerini. Vücudunun dinlenmeye başlamasıyla gelen tatlı dinginliği hissetti sonuna kadar. Tam ruhu uçuşa geçmişti ki, alnının çatına çarpan sertlikle açtı gözlerini. Aydınlıktı bu. Etrafına bakındı. Kim atmıştı yahu bunu? Kimseler de yoktu yakınlarda. Nereden çıktı böyle birden? Gökten düşecek hâli yok ya.. Sahi bunu gökler yollamış olabilir miydi? Bir ipucu yahut ileti mahiyetinde..Uzak çevresinde birileri vardı. Evvela oradakilere bir sormalıydı.

-Affedersiniz! Bu şey ileride alnıma çarptı acaba sizin olabilir mi, bir parça aydınlık kaybettiniz mi?

-Uzaklardan geldim buraya, evim uzaklarda benim. Çağlayan derelerin, sarp yokuşların ardında bir yerde. Buralara yabancıyım. Ürkek bir kuş gibiyim, geldiği yerin rengine bürünmüş. Artık nereye gitse rengini de götüren ve nereye uçtuğunu bilemeyen.. Bir parça aydınlığım olmadı ki, olduysa da rengimi veren yerdedir şimdi. Anlayacağın sanmam benim olduğunu ve olacağını.

Adamın hikâyesi yüreğini bir nebze incitmişti. Kısa bir aradan sonra devam ediyordu soruşturmaya. “Affedersiniz!” dedi. Elindekini belirterek sordu.

-Bir parça aydınlık kaybettiniz mi?

Derin bir iç çekti evvela, sonra başladı söze:

-Gözümü açtığımdan beri buradayım, hiç başka yerde olmadım. İşte bu gördüğün yeşillikler, uzun ince kavaklar sesime ortak oldular. Beni büyüttüler, bugünlere getirdiler. Ben büyürken yüreğim durur mu? Durmadı, o da büyüdü. Artık sığmıyor buraya aklım, gönlüm. Hep uzaklara kayıyor. Uçsuz bucaksız yeryüzünde sığabileceğim bir uzak arıyorum. Bak haritamda işaret koyduğum yerler tam bana göre, beni içine alabilir. Gitmek için sabırsızlanıyorum. Soruna gelince.. Bir parça aydınlığım olmadı ki! Olacaksa da uzaklardadır şimdi. Anlayacağın sanmam benim olduğunu. Fakat ümitlerim var olacağına dair.

Adamın hikâyesi içini kıpır kıpır etmişti. Devam etti sormaya. “Affedersiniz,” dedi. “Bir parça aydınlık kaybettiğiniz oldu mu?”

-Keşke öncelikle aydınlığın neye benzediğinden bahsetseniz biraz. Böylelikle daha önce görmediği bir güzelliği hayaliyle yoğuran insanlar gibi şen olurum.

“İşte,” dedi soruyu soran. “Onu hayal etmene lüzum yok, bizzat kendisi burada bulunuyor.” Işıl ışıl gözlerle, “İnsan elinden çıkamayacak kadar büyülü bu şeyi bulabilmek için nereye gideceğini bilemeyen berduşlar gibi dolandım durdum. Oysa ki bir bilseydim.. Nereye olsa gidecektim. Yine de gideceğim..”

Üzüldü adamın hâline. Tesellisi şuydu ki, artık neye benzediğini bildiği bir şeyi arıyor olacaktı. Bulmasını umuyordu. Çevresine baktığında aydınlığın sahibi olabilecek tek bir kişi kalmıştı. İnanarak ona sordu.

-Şu bir parça aydınlığın sahibi siz misiniz?

-Yoldayken aydınlığımın burada olduğunu biliyordum. Soluklandığım, ulaştığım her mekâna, “Burada mıdır?” diye arayan gözlerle bakarken meğer zannediyormuşum. Daha ne kadar giderim bilemiyorum. Her nerede değilsem aydınlık orada. Sanki nerede değilsem oraya aitim. Bir gün bulabilmek düşüyle, bugünü unutmadan ilerliyorum.

– Belki de zannetmiyorsunuz, elimde tuttuğum şu aydınlık size ait kim bilir!

Adam aydınlığı tuttu yüreğine koydu.

-İnsan bilmez mi? Bana ne olduğumu hatırlatmıyor, hangi fırtınayla savaşacak bir er, hangi toprağı yüceltecek bir katman olduğumu haber vermiyorsa bilirim o aydınlık benim değildir. Az evvel elinde tuttuğun şu aydınlık yüreğimdeyken dahi benliğim yarım hâlâ.

Son kapı da kapanmıştı böylece fakat yeni bir kapıyı işaret ederek. Emin olmuştu. Gökten bir parça aydınlık düşmüştü alnına. Tuttu onu yüreğine koydu. Bir yapbozun son parçasını yerleştirir gibi her şey yerli yerine oturdu.

Bu içeriğe emoji ile tepki ver
5 kullanıcı tepki verdi
Bunlar da ilginizi çekebilir
Benzer yazıları okuyabilirsiniz.
 
Hikâyenin Başa Sarmasıdır
  • ARALIK 17, 2020
  • 833 görüntülenme
 
Gayya Kuyusunda Aşk
  • AĞUSTOS 23, 2020
  • 1205 görüntülenme
0 Yorum
Yorumları okuyabilir ve cevaplayabilirsiniz.

Yorum Yazın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlendi.