Bana Düşen

Şule KAYAN
Bana Düşen

Her gün bu elma ağacının yanına seni tekrar burada göreceğim anı düşleyerek geliyorum. Yorulmadan ve vazgeçmeden asla. Bekliyorum…Sonu gelmeyen bir azalışın içine sürüklenmişim sanki, her adımda yeni bir mesafeyle yüzleşiyorum. Her gün batımında yine sana kavuşamamanın getirdiği o hüzün gelip saklanıyor çehremin kuytularına. ”Yine mi buradasın?” sorularına karşılık, ”buradayım bekleyeceğim,” diyor. Yine aynı sözleri duymaktan kaçarcasına içime çekilip yerde bulduğum küçük taşlarla oyalanıyor, konuşmalarına böyle mani oluyorum. Ne kadar umarsız olmaya çalışsam da yapamıyorum bir türlü, arkalarından söylenmekten geri duramıyorum.”Siz ne bileceksiniz bu kadın niye buraya gelir. Her gün bu yaşlı halimle canıma garezim mi var? İçimdekileri söyleyecek olsam aklını yitirecek garibim,” deyip geçersiniz değil mi? Ama öyle değil işte, öyle değil…

Yaşamak için tek tutunacağım burası işte, bu elma ağacının şu güzel dalları. Bir gün buraya gelmesem kahrımdan ölürüm. Ben bilmiyor muyum sanki beklemenin onu getirmeyeceğini, sizin kadar ben de bilmiyor muyum? Siz, o hep ne derdi bilir misiniz? Gönlünce yap derdi, gönlünce yap ve başkasına kulak asma. Şimdi ben yalnızca seni dinlemek istiyorum. Gönlüm her gün buraya getiriyor beni. Evime ocağıma sığamıyorum. Gönlüm beni buraya çağırıyor, beraber dikip büyüttüğümüz bu elma ağacının yanına. Ağır geliyor herkesin bir şeyler demesi ama onların değil, gönlümün dilediğini yapıyorum. Bu dünyada pek rahat yok, bilirsin câhilliğimizde çoluk çocuk, iş güç derken rahat yüzü göremedik; canımızın çektiğine gözümüzü kapadık. Tam rahata erişeceğimiz zamansa ayrılık düştü bahtımıza. Hem yaşlılık geldi çattı gayrı elli param olsa giyeceğim yine bir kara etektir.Geçen fotoğraflara baktım, büyükler bir bir eksilmiş. Bir ben kalmışım içlerinden. Bilmem gözlerim farklı mı bakıyor artık. Gençler güldükçe hayret ediyorum ki, hayret edilecek şey mi bu? Uzun zaman oldu öyle gülemiyorum. Buraya geldiğimde günler tez geçiyor, her adımda bir anım canlanıyor. Bir bakmışım o günlerdeyim yanımda sen ve çocuklar. Tahtaları çıkarmış sedir yapmaya uğraşıyorsun. Tek başına bir şey yapmayı sevmediğinden çocukları da toplamışsın başına, hem seni izliyor, hem söylediklerini yapmaya çalışıyorlar. Biraz sonra güzel bir ayran getiriyorum. Sıcak havanın yorgunluğu azalıyor çehrenizde.Sana öyle baktıkça içimde bir özlem kıvranıyor sanki… Sonra çürümüş elmalara gidiyor gözüm. Tam burada dinlenirken biri çağırıyor seni. Bana, biraz bekle işimi halledip geleceğim diyorsun.

Ben hâlâ buradayım, bekliyorum ama gelmiyorsun…

Bu içeriğe emoji ile tepki ver
0 kullanıcı tepki verdi
Bunlar da ilginizi çekebilir
Benzer yazıları okuyabilirsiniz.
 
Hikâyenin Başa Sarmasıdır
  • ARALIK 17, 2020
  • 1053 görüntülenme
 
Gayya Kuyusunda Aşk
  • AĞUSTOS 23, 2020
  • 1368 görüntülenme
1 Yorum
Yorumları okuyabilir ve cevaplayabilirsiniz.
Nevin
5 sene önce

Gönlünce yap… Ne kadar doğru, içi rahat bir söz.

Yorum Yazın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlendi.