Balta Dergi, 2018’in Aralık ayı ve en az pazartesi kadar mübarek bir cuma günü, iklimi mevsimlerden ziyade gün içindeki saat dilimleriyle tarif edilebilen sabahları kuru ayaz, öğlenleri gölgede çoğu zaman serin, güneş gören yerleri her zaman sıcak, geceleri ise soğuğun hakkını vermek için canhıraş çabalamakla birlikte ilk toplantımızın gerçekleştirildiği zamana değin kültür merkezinden, tiyatrodan, operadan ve bunun gibi birçok kültür aktivitesinden mahrum bir ilin en işlek caddesinde, güne çay ocağı olarak başlayan ancak ilerleyen saatlerde güzel hanımların ve yakışıklı beyefendilerin türlü dedikoduları seslendirmek üzere toplandığı Hasbihâl Kafenin (sponsor olmadı, sadece matbaa ile pazarlık yaptı) alt katında, sene boyunca en faydacı faaliyeti vize ve final haftalarında ders notları toplamak olan profesyonel üniversite öğrencisi beş kişi tarafından kurulmuştur.
İlk paragrafın tek cümleden oluşmasından anlaşılacağı üzere Balta Dergi her zaman anlaşılmak kaygısı gütmeyeceği gibi üç tarafı denizlerle çevrili Türk memleketinin, dört tarafı kendini bilmez blogger yazarları tarafından sarılı edebiyatını dâhili ve harici düşmanlardan korumak için nicelikten çok niteliğe önem vermeye çalışacak ve tabiri caizse pek çoğunun el bombası, füze ve insansız hava araçları ile yaptığı saldırıyı baltasıyla savuşturacaktır. Başta yığılıp kaldığımız Anadolu coğrafyasının bütün nalburları olmak üzere gerek sitenin, gerek derginin oluşum aşamasında bizlere destek olan herkese teşekkür ederiz.
Son olarak bu metin her kuruluş yıl dönümünde kendini imha edecek ve yeni hedeflere balta savurma amacıyla kendini yeniden oluşturacaktır.