Porsuk Kültür Dergi “Süt” Dosya Konulu Ocak Sayısıyla Raflarda

Aylık süreli yayın olarak çıkmaya devam eden Eskişehir’in tek kültür-sanat dergisi Porsuk Kültür Ocak 2020 tarihli yirmi birinci sayısında “Süt” dosya konusuyla raflarda.

Doğuşu ve saflığı temsil eden süt, kavramsal olarak ele alındığında akıllara düşen ilk olgu şüphesiz ki anne sütüdür. Anne sütünün kullanımı ve devamlılığının önemine vurguyu Eyüp Ersegün Kahraman “İlk 6 Ay Yalnızca…” başlıklı kaleme aldığı yazsıyla siz okuyucularımız için yineliyor. Aynı vurguyu yazın dünyasında tekrarlayan bir başka isim ise Yahya Kemal Beyatlı. “Dilde Anne Sütü Sadeliği” başlıklı yazısında Kadir Ulu büyük şairin kalemini sizler için inceliyor. Bunca tanımın arasında sütün otağına giren yazarımız Harun Bora Tunç ise geçmişten günümüze sütün hikayesini “Sütün Serüveni” başlıklı yazısında anlatıyor.

Sofralarda farklı tatlar ve formlarda karşımıza çıkan süt için farklı iki kıvamı Kımız ve Peynir yazılarımızda bulabilirsiniz. Peynir’in tarihini ve tadına aşina olduğumuz birçok farklı peynirin geçmişini anlatan Bilal Ayan “Akşam yemeksiz peyniri, peynirsiz bir akşam yemeğine yeğlerim.” derken çok da haksız sayılmıyor gibi duruyor. Kültürümüzün vazgeçilmez içeceği Kımız ise bu sayımızda Osman Kepenek tarafından kaleme alınan “Kımız İçen Evin Uçuğu Bile Olmaz” yazısıyla sofralarınıza geliyor. Peki sofralar kurulmuşken, gönül kapılarımızı açacak, muhabbet faslını vuracak ve yahu nerden geldi bu tanım diyeceğiniz aslan sütü ismini Ahmet Balcı mırıldanıyor. “Aslan Sütü Ya Da Öç Almak İsteyen Prenslerin Ne İçtiğine Dair” başlıklı yazısında aslandan sağılan sütün, o sütün düştüğü sofraların tanımını bizler için yineliyor.

Kardeş, aynı karından çıkan iki insanı anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Süt kardeşi ise kan bağı olmayan, karındaşlık etmemiş iki insanın bağını anlatır. Bu bağ Ömer Burak Sert’in kaleminde karşınıza çıkıyor. Ekseriyetinde ise Yeşilçam’ın unutulmaz filmlerinden Süt Kardeşler filmiyle tatlı bir şekilde yazı finale bağlanıyor.

Peki saflığı, temizliği, doğumu temsil eden süt distopik bir dünyanın hapsinde kalırsa ne olur? Hatice Köse “Süt Zehri Alır Mı?” sorusuyla Porsuk Kültür okurları için Anthony Burgess’in Otomatik Portakal kitabını inceliyor. Süt bardan çıkan hayatları hep birlikte yaşayacağımız bu kült eser süt dosya konulu yirmi birinci sayımızda sizlerle. Distopya’dan sütün tezat kullanımlarıyla devam edelim. Sinema yazarımız Buğra Mert Alkayalar “Sinemada Sütün Tezat Kullanımları” başlıklı incelemesinde Soysuzlar Çetesi’nden girip Zor Baba ve Dünür filminden çıkan enteresan yolculuğuna refakat ediyoruz.

Türk kültüründe ise önemli bir yere sahip olan süt, masallardan mitolojiye birçok farklı konuda tarihimize işlemiştir. “Türk Mitolojisinde Süt” başlıklı yazısıyla Bünyamin Tan sütü çeşitli ritüellerin içinde bizlere sunuyor. Farklı masalların içerisinde de birçok anlam kazanan süt “Külden Eşeğin Üzerinde” yazısıyla Tamer Sağcan’ın kaleminde yine farklı bir kalıbın içine girmeyi başarıyor. Sıvı halde bulunması bir avantaj mıdır? Bu ayrıca tartışılır. Mitolojik ögelerin kullanımıyla kurgulanan öyküsüyle “Yılan Sütü” başlığı altında damağınızda korku ve heyecan bırakacak olan Lavinya Öz ise bu ay da Porsuk Kültür sayfalarında sizleri bekliyor.

Edebiyatın Kırklar Kulübü ise her ay olduğu gibi konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Engin Topuz bu ay sizlere Çehov’un dünyasından sesleniyor. Psişik Determinizm ve Parafrakslar yazısıyla aklımızın sınırlarının altını çizmeye devam eden Betül Vural bu sefer sizlerin hafızalarını zorlayacak bir yazıyla selamlıyor. Eskişehir Sivrihisar ilçesinde bulunan Ermeni Klisesi’ni ise Gökçe Güneyoğlu sizlere tanıtıyor.

Ayrıca dergi içerisindeki kitap tavsiyesi sayfası bu ay okuyucular için ayrı bir önem arz ediyor. Porsuk Kültür Yayıncılık çıkartmış olduğu ilk iki kitabı olan İsmail Alkın’ın İlk Dördünde Güneşin isimli şiir ve mektuplardan oluşan kitabını ve daha önce önemli bir kısmı Porsuk Kültür sayfalarında tefrika edilmiş Gökçe Güneyoğlu’nun Rölanti Supi isimli öyküsünü tanıtıyor.