Merkür’ün Tohumları

Zeynep Kaplan
Merkür’ün Tohumları

Karışmasın aklın, şu anda her şeyin başladığı noktadasın. Sabır yokuşlarından yuvarlandıkça büyüyen fısıltıların arasından geçip midene kramplar sokan yalanlardan koptun. Uzaya fırlatılan roket misali geride bıraktığın hayatının her katmanında bir parçanı attın üzerinden. Hepimiz gibi kaçıp geldin, zalimin düzeninden. Devamlı kendisinden daha büyük ve göz kamaştırıcı olanların etrafında dönmekten küçücük kalmış olanlar. Savunma mekanizmaları yoktur her bilgiyi süzmeden alır ve hapsedemez geldiği gibi uçup gider. Anları anlarını tutmaz bazen cehennem kadar sıcakken bazen de buz gibi olurlar. Bu kişiyle anlamsız bir şekilde yıllar çabuk geçer. Ama bazı günler 3 ay sürmüşçesine dehşet verir. Elleri çabuk, sözleri güzeldir. Bilginin ve güzelliğin efendisi olduğu kanaatinde olanların yörüngesinde sen ne gecesindir ne de gündüz. Kula kulluğun moda olduğu bu dünyada bazen elinden geleni yapman yetmez, onların egosundan geleni yapman gerekir ki, onlardan olasın. Kibrinden başka variyeti olmayandan olsan ne, olmasan ne?  Gel.

Filmi Gerçek sevgi, benlik ve egodan sıyrılmış, kısıtlayıcı olmak yerine özgürleştirici ve geliştiricidir.

Erich Fromm

Yaşadığımız yerde iyi niyetimize duyulmayan saygısızlıklardan usandık ve burada olmanın orada olmaktan daha iyi olacağını düşündük. Gitme kararını aldığı andan itibaren çelişki yaşar insan, terk eder ait olduğu yeri yeniden ait olabileceği yerler aramak için. Biz hala iyilerin kazanacağı inancına sahip, ötede kalmış azınlığız. Anlık değişen ruh halleri patlamasında katledilen samimiyetlerin anısına, mücadeleye devam ediyoruz. Parçalanmışlıkların bütünüyüz; inanıyorum ki, daha niceleri var bir yerlerde yanımıza gelmenin hayaliyle yaşayan. İnsan kendi kararları doğrultusunda yaşayacak güce sahip, sadece cesaretten yoksun. Yoksunluğundan beraat edeceksin elbet, gün gelecek çarpıp kapıları bölüneceksin yalnızlığına. Tüm yalandan samimiyetlerin aksine sessizlik en nitelikli sohbettir. Saatlerce konuşmaya ya da kendini ifade etmek adına kelimeleri deşmeye gerek yok, sus. Susana dek gevezeliğinden tanıyacaklar seni. Seni sen yapmayan ne varsa onunla tanımlanacak, onunla anılacaksın. Sağırlar ordusuna bağıra bağıra söyleyeceksin türkülerini. Sazının teli kopacak serçe parmağın kanayacak. Canla başla anlatacak, ağlayacak yine de anlaşılamayacaksın. Yirmi dokuz harflik ömründe bazen sesli bazen sessiz, içinde bulunduğun dünya için anlam yaratmaya çalıştıkça yok olacaksın. Bırak onlar tanımladıkları gibi inansınlar sana, bırak kapanmasın yaralar. Zayıflıkların ve aptalca yaptığın ne varsa, hangi yanılgıdaysan canın sağ olsun. Biliyoruz kopan fırtınaları, görüyoruz batan gemileri o gemilerden izliyoruz yanan limanları. Hiç olarak doğup piç olarak yaşayacaksın,  ta ki yargı efendilerinin gerçek yüzünü göreceğin güne kadar. Efendiler elinde tuttuğu yargı zincirlerini boynuna dolayacak ama kendi bahanelerini ortaya koyacak güçte olmadıkları için seni sana boğduracaklar, ölmeyeceksin!

Dumanlar dağılacak, esintiler süpürecek külleri. Kuşların cıvıltısıyla uyanacak uyuyanlar. Meydanlarda savundukları özgürlüğün aslında tutsaklıktan ibaret olduğunu göreceksin. Ezbere konuşacaklar sana. İki paralık vicdanlarına hürmeten soracaklar nasılsın diye. Kişilerin kibirlerle ördükleri duvarların kendi hiçliklerinin darbeleriyle yıkılışına tanık olacaksın. Mezarlıkta randevulaşanların kimse kalmayacak yanında. Yağmurlu bir günde aldıkları haberle hatırlayacaklar bir yerlerde onları canı gibi görenleri kendinden nasıl koparıp attıklarını.

En büyük düşmanınız, Kendi fikirleriniz Kendi cehaletiniz Kendi egonuzdur.

Revolver

Bu içeriğe emoji ile tepki ver
2 kullanıcı tepki verdi
Bunlar da ilginizi çekebilir
Benzer yazıları okuyabilirsiniz.
 
Benden İçeri Ben
  • HAZİRAN 20, 2021
  • 1020 görüntülenme
 
İş Sürgünlerinde Türk Grevi
  • MAYIS 25, 2021
  • 1104 görüntülenme
0 Yorum
Yorumları okuyabilir ve cevaplayabilirsiniz.

Yorum Yazın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlendi.