En Arsız Duygu
- EYLÜL 4, 2019
- 0
- 5

En hadsiz duygudur; özlemek. Arsızdır bir kere. Hiç ederi gideri, selamı sabahı yoktur. Ansızın çalıverir kapınızı. “Kim o?” demeden giriverir zihninizden içeri, öyle size sormadan. Bir bakmışsınızdır ki, hemen baş sedire kurulmuş! Sanki ailenizden biri gibi, hatta sizin dünyanızın sahibi gibi rahat (!) tüm zamanınızı istemeye gelmiştir. O an, “Bir işiniz var mı, ilgilenmeniz gereken kişiler var mı” diye sormaz. Gelmiştir bir kere, kovsanız da gitmez. Onun zamanı boldur ya da zaman kavramı yoktur onda. Birden sarıverir etrafınızı sinsice. Galibi belli bir kuşatmanın ortasında kalmışsınızdır artık. Nafile çarpınışlarınız!
Ne kadar iyi savunma yaparsanız yapın, en küçük bir delikten belki saç diplerinizden zihninize hücum edecek, tüm hücrelerinizi sarmaya başlayacaktır. Başta önemsiz görüp nasılsa üstesinden gelirim diyeceksiniz. Ve siz maalesef anlamayacaksınız kalelerinizin tek tek nasıl düştüğünü. Truva atı misali bedeniniz içten ele geçirilmiş bir yenilgiye maruz kalacak. Üstelik gönlünüz buna dünden razı! Geçmiş olsun artık.
Küçük saldırılar başlayacak sonrasında. Bazen gece yarısı bölünecek uykunuz, bazen bir söz, bir an, bir fotoğraf ya da bir şarkı melodisinde taarruza kalkacak bu arsız duygu. Bir anıya götürdü mü sizi, tüm gününüzü zapt etmesi de mümkün. Haydi, kaçın bakalım bu duygudan! Ne kadar uzağa gidebilirseniz gidin! Kaçmak, uzaklaşmak namümkündür ondan! Bir damlanın okyanusa düşmesi gibidir bir nevi. Okyanusta o damlayı bulabilir misiniz? Bütünleşmiştir artık su kütlesiyle, yayılmıştır sonsuzluk içinde. Bir hüzün kaplar içinizi, enerjiniz tükenir yavaş yavaş. En güneşli günde bile fırtınalar kopartır ve en karamsar anlara bırakıverir sizi. Kurtulmak kolay değildir ondan. Ve bazen yağmura karışır gözyaşlarımız ya da gözyaşlarımız yağmura. Burnumuzun direği sızlar, doğru ne güzel bir deyim anlatmak için bu duyguyu, yoksa ben ifade edebilir edebilir miydim?
Kelimelerle anlatmak çok zordur çünkü özlemek bir şeye ait her şeydir.