Bir Madencinin Mektubu

Alper Şahin
Bir Madencinin Mektubu

Kıymetli dostum;

Elini sıkmak isterdim. Kim bilir, belki de tırnak uçları dahi kara kesmiş, nasırı pek elime uzanmaktan çekinirdin. Olsun. Bir “merhaba” ile olsa dahi seni selamlamak isterim.

Evvela şunu belirteyim: Önce tırpan ve çapa, sonra kazma ve kürek tutmaktan bileklerim kas kesmiştir. Kalem tutmak, narin ellere daha da yaraşır. Demem o ki, olur da bir nezaketsizlik edersem satırlarda, mazur gör.

Zonguldak’ta yaşarım ben. Kozlu’nun, tozlu sokaklarında… Bilir misin? Burada şehir üç katlıdır. Orta katı iyidir. İyot kokusu vurur sahilinden. Hele de bir güneş konunca tepesine, öyle güzel türküler mırıldanır ki martılar… Çingene bile çalgısını susturur, verir kulağını yukarının sesine.

Şehrin alt katında kalan sakinleri talihlerinden mustariptirler de şikâyet etmezler. Onlar, yukarıdakilerden çok daha sevdalıdırlar bu kente. Ne onlar duyar martıların sesini, ne martılar duyar onları… Ama aynı türküyü mırıldanır, aynı türküde sıla dilerler.

Aldırmazlar avuçlarının içinde kabuk bağlamış yaralara. Şerit gibi çekilmiştir topraktan tavan, yukarıdakilerle arasına. Gündüz güneşe, akşam yıldıza hatır soramazlar. Karanlık, yurt tutmuştur gözlerini alabildiğince. Lakin dedim ya, sevdalıdırlar bu kente, aldırmazlar.

Ne zaman ki haksızlığa uğrarlar, o zaman içlerinden bazıları çatar kaşlarını. Kaş çatıldı mı, diş sıkmaya lüzum kalmamıştır. Kaş çatılmış, sabır taşı çatırdamıştır artık. Yumruğunu ilk kaldıran kimse, er kişi de odur.

Kıymetli dostum;

Kentin üst katından yazıyorum bu satırları. Bu kat çıkmak istemediğimiz, çıktıktan sonra ise inmek istemediğimiz kattır. Yeryüzü, yeraltının cennetidir; gökyüzü ise yeryüzünün. Bu kat, gökyüzüdür.

Kimimizin bir uzvu eksiktir, kimimizin iki. Kimimizi grizu parçalamıştır, kimimizi metan almış, götürmüştür tatlı bir uyku gibi. Kimimiz göçükte nefessiz kalmışızdır, kimimizi tahkimat ezmiştir silindir gibi.

Kimimizi de kurşunlamışlardır; Mehmet gibi, Satılmış gibi.

Niyetim yakarmak değil, yalnızca bildirmektir; eğilmeden ve bükülmeden ekmeğinin peşinde koşanları, ne açlık terbiye eder ne de ölüm. Kimi ayakta uyur kimi ayakta ölür; Ayakta uyuyanın vay haline! Daha yaşayacak günü vardır.

Bu içeriğe emoji ile tepki ver
2 kullanıcı tepki verdi
Bunlar da ilginizi çekebilir
Benzer yazıları okuyabilirsiniz.
 
Benden İçeri Ben
  • HAZİRAN 20, 2021
  • 1339 görüntülenme
 
İş Sürgünlerinde Türk Grevi
  • MAYIS 25, 2021
  • 1382 görüntülenme
0 Yorum
Yorumları okuyabilir ve cevaplayabilirsiniz.

Yorum Yazın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlendi.